Polonya'nın Gdansk Şehri :
Baltık Denizin’nin incisi Gdanks, Türkiye’de çok fazla adını duyuramamış olsa da, avrupanın en popüler şehirlerinden bir tanesi ve Polonya Turlarında mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir şehir.
Nüfusu yaklaşık 460.000 olan şehir Baltık denizi kıyısında ve Polonya’nın en önemli liman şehri. Almanlar ve Polonyalılar arasında birkaç kez el değiştirmiş. 2. Dünya savaşından sonra Polonya’da kalmış. Almanlar ancak 1990 ‘da Gdansk’ı Polonya’nın bir şehri olarak tanımış.
Kehribar
Gdansk, dünyanın kehribar başkenti olarak tanınmakta. Sokaklarda birçok satıcı görebiliyorsunuz. Bir Çam türünün fosilleşmiş reçinesi. Bazılarının içinde hayvanlar bile var. Içerisinde hayvan olan kehribarlar fiyat olarak daha pahalı. Gümüş kullanılarak küpe, kolye gibi mücevherler yapılıyor. Kehribar taşının en ucuz olduğu bir yer.
Baltık Denizinin İncisi Gdansk
Gdansk rengarenk bir şehir. Motlawa nehri kıyısınca uzanan evler harika görünüyor. Çoğu restore edilmiş.
Brama Wyzinka Eski Görünümü
Gdansk turumuza Brama Wyzinna’dan başlıyoruz. 1588 yılında inşa edilmiş kapı, Motlawa nehrinin kanalı vasıtasıyla ada şeklinde olan Ortaçağda şehir merkezinin ana giriş kapılarından bir tanesiymiş. Brama Wyzinna, Yüksek Kapı anlamına gelmekte.
Altın Kapı, Gdansk
Bu kapıdan geçtikten sonra Golden Gate (Altın Kapı)’dan geçerek kraliyet yoluna giriyoruz. Bu yolun sonunda ise Motlawa nehrine açılan Yeşil Kapı’ya kadar yürüyoruz. Sokakta bir çok amber taşı satan dükkanlar görülebilir. Birçok restoranda bu sokakta bulunuyor.
Neptune Çeşmesi, Gdansk
Yürüyüşümüzde Belediye Binasının yanında, Artus Sarayı’nın önünde bulunan, 1633 yılında Bronzdan yapılmış, Neptün Çeşmesini görüyoruz. Efsaneye göre bu çeşme ilk yapıldığında su yerine Goldwasser (Gdansk Vodkası) akıyormuş.
Artus Sarayı, Gdansk
Yeşil Kapı, Gdansk
Yeşil Kapı’dan çıktığımızda sola dönüp Motlawa nehri boyunca yürüyoruz. Buradaki cafelerde bir kahve içerek yorgunluk atmanızı öneririm.
Mariacka Kapısı, Gdansk
Mariacka Brama (Mariacka Kapısı)’ndan Mariacki sokağına dönünce sokağın sonunda 15. yuzyıla tarihlenen Avrupanın en büyük tuğladan yapılmış kilisesi St.Mary bizi tüm görkemiyle bekliyor. 20.000 kişi kapasiteli bu muhteşem kilisenin içinde yine 15.yy da yapılmış, 14 metre yüksekliğindeki tahtadan Astronomik Saati mutlaka görmeniz gerek.
Astronomik Saat 
Tarihi Vinç
Sonrasında tekrar geriye nehir kıyısına dönüp soldan devam edince Gdansk’ın simgesi haline gelmiş tahta ve tuğladan yapılmış, 27 metre yüksekliğinde ve 2 ton ağırlık kaldırabilen vinçi görüyoruz.
Nehirde korsan gemileri görünümünde turistik tekneler var ve bu teknelerle 1 saatlik tura çıkıp, 2.Dünya savaşında büyük savaşlara şahit olmuş Wesserplatte’ye gidilebiliyor.
Vinci geçtikten sonra nehir boyunca Hilton Gdansk Hoteline kadar yürüyebilirsiniz. Yol boyunca birçok cafe ve restoran göreceksiniz.
Gdansk’da 1290 yılından beri her yıl kutlanan St.Dominic Festivali var. Temmuzun son Cumartesinden başlayıp 3 hafta süren bu festival için her yıl 5 milyona yakın insan Gdansk’a akın ediyor. Atmosfer müthiş. Sokak tiyatrosu etkinliğinden konserlere, spor etkinliklerinden çeşitli yarışmalara kadar birçok etkinlik var. Gdansk sokaklarında el yapımı eşyalar, antikalar satılan kiosklar kuruluyor. http://jarmarkdominika.pl/en/ adresinden etkinlikler hakkında bilgi alabilir, fotoğraf ve videoları inceleyebilirsiniz.
Herkese Bol Seyahatler. www.polonyadarehber.com
